Madencilik Sektörü ve Risk Değerlendirmesi

Madencilik Sektörü ve Risk Değerlendirmesi

Arama safhasından, üretim ve nakliyesine kadar madencilik bünyesinde barındırdığı çalışmaların yapısı nedeniyle çok fazla risk içeren bir sektördür ve bu risklerin önlenemeyerek istenmeyen durumlara dönüşmesi neticesinde de yüksek iş kazası rakamlarına sahiptir. Madencilik diğer çalışma kollarından temel yapı bakımından ayrılmaktadır, çünkü madencilikte sürekli değişen ortam şartlarına göre çalışmak yani doğanın sürekli değiştirdiği sınırlarda üretim yapmak esastır. Bu durum madencilikteki risklerin doğru algılanmasının ve değerlendirilmesinin önemini gözler önüne sermektedir.

Gelişen iş sağlığı ve güvenliği anlayışı neticesinde risk değerlendirmesi, dünyada ve ülkemizde güvenlik kültürüyle beraber iş sağlığı ve güvenliği alanının temelini oluşturmaya başlamıştır. Dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak ülkemizde de risk değerlendirmesinin önemi artmış ve ülkemiz iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında yapılan revizyon çalışmalarıyla risk değerlendirmesi, ulusal mevzuatımızda yerini almıştır. Bütün iş kollarında olduğu gibi madencilik sektöründe çalışma yapan işletmelerde de risk değerlendirmesi yapmak yasal bir zorunluluktur. Bu yasal zorunluluğun gereklerini yerine getirmek işletmeye ek bir yük olarak görülmemeli, risk değerlendirmesi yapmanın hem işletmeye hem de ülkeye sağlayacağı birçok yarar gözden uzak tutulmamalıdır.

I-İşletmeye sağlayacağı yararlar:

İş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik yapılacak bu çalışmaların sonucunda alınacak önlemlerle işletmenin;

a- Sağlık giderleri azalacak

b- Tazminat giderleri azalacak

c- Güvenli çalışma ortamında verimliliği artacak

d- Üretimde kalitesi yükselecek

e- Prestiji artacak

 f- Pazar payı yükselecek

g- Ekonomik gücü artacaktır.

II- Ülkeye sağlayacağı yararlar:

a- Çalışanlardan hastalanan ve iş göremez durumuna düşenlerin sayısının azalması

b- Gayri safi milli hasılanın yaklaşık c>/03’ü kadar kaybın azalması

c- Sağlık ve rehabilitasyon harcamalarının azalması

d- Bir bütün olarak toplum sağlık göstergelerinin iyileşmesi

e- Çalışma barışına katkı sağlanması

f- Refah toplumuna dönüşümün hızlanması

g- Ülkemiz uluslararası alanda prestij kazanması

Risk değerlendirmesi gerek yasal zorunluluk nedeniyle gerekse de yukarda sayılan faydaları nedeniyle tüm işletmelerde yapılmalıdır, fakat madencilik sektörü için önemi daha da büyüktür. Madencilik sektöründe alınması gereken temel önlemlerin yanında, faaliyet süresince değişen koşulların takip edilmesinin ve doğacak yeni risklerin üzerinde durulmasının gerekliliği risk değerlendirmesi yapmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir.

Risk değerlendirmesinin yapılması için dünya ülkelerinde birbirinden farklı birçok metot uygulanmakta; çalışma yapılan işletmenin boyutları, uygulanan madencilik yöntemi, çevre koşulları ve çalışan sayısı gibi kriterlere göre kullanılan metotlara karar verilmektedir. Fakat bütün bu risk değerlendirme metotları temel olarak iş yerinde mevcut olan veya ortaya çıkabilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerden doğan risklerin tayin edilip analiz edilmesi ve sonuçta bulunan risklerin azaltılması için uygulanacak önlemlerin belirlenmesi üzerine kurulmuştur. Yani risk değerlendirmesi yapmaya başlamak için öncelikle iş yerindeki tehlikelerin ve bu tehlikelerden doğan risklerin belirlenmesi gerekmektedir. Burada karşımıza çıkan tehlike ve risk kavramlarını, günlük hayatta sıklıkla birbirlerinin yerine kullanılıyor olsak da, profesyonel anlamda baktığımızda risk ve tehlike aslında farklı kavramlardır. Bu iki kavramı kısaca şöyle tanımlayabiliriz;

Tehlike: Çalışma ortamındaki herhangi bir unsurun zarar verme potansiyelidir.

Risk: Tehlikeden dolayı ölüm yaralanma veya hastalığın meydana gelme olasılığıdır.

Bu iki kavramı birbirinde ayıran temel özellikler olarak tehlikenin bir potansiyel, riskin ise bir olasılık ifade ediyor olmasını söyleyebiliriz. Risk değerlendirmesi yapmak için öncelikle iş yerindeki tehlikelerin belirlenmesi gerektiğini yukarda söylemiştik. Madencilik sektöründe temel olarak aşağıda sayılan konular üzerinde çalışmalar yapmak tehlikeleri belirlenmesine yardımcı olacaktır;

• Maden gazIarı / Grizu patlamaları

• Havalandırma

• Kazı işleri

• Termal konfor

• Yangın

• Toz

• Gürültü

• Titreşim

• Aydınlatma

• Tahkimat ve Maden göçükleri

• Patlayıcı madde kullanımı

• Elektrik

• Su baskını

• Mekanizasyon ve makine kullanımı

• Malzeme ve insan nakliyesi

• Psikolojik faktörler

İş yerinde yukarıda adı geçen veya bunların dışındaki unsurlardan kaynaklanan, ortaya çıkabilecek tehlikelerin belirlenmesi için öncelikle iş yerinde çalışanlarla konuşulmalı ve onların gördüğü tehlikeler listelenmelidir. Daha sonra işyerinde meydana gelmiş kazaların raporlarının incelenmesi, kullanılan maddelerle ilgili bilgilerin ve talimatların incelenmesi gibi faaliyetlerle iş yerinde mevcut ve çeşitli nedenlerle doğacak tüm tehlikeler belirlenmeli bu tehlikelerden doğabilecek risklerin tayin edilmeli ve risk değerlendirmesinin sonraki adımı olan risklerin analizine geçilmelidir.

Risklerin analiz edilmesi konusunda da birçok metot mevcuttur, bu metotlardan yaygın olarak kullanılanı riski şiddeti ve olasılığı bileşenlerine ayırarak analiz etme yöntemidir (matris). Bu yöntemde; bir tehlikenin doğuracağı risk, ortaya çıkma olasılığının ne kadar  sıklıkla görülebileceği üzerinden ve de şiddetini doğuracağı olumsuz sonucun ne kadar ciddi olabileceği üzerinden analiz edilmektedir. Bu olasılık ve şiddet ne kadar hassasiyetle analiz yapmak istediğinize bağlı olarak çeşitli sayısal değerlerle derecelendirilebilir.

Örnek olarak;5’lik düzende olasılık ve şiddet şöyle değerlendirilebilir;

Olasılık Ortaya çıkma frekansı Derece

Çok küçük: Yılda bir

Küçük: Üç ayda bir

Orta: Ayda bir

Yüksek: Haftada bir

Çok yüksek: Her gün

Bir tehlikenin doğuracağı riskin bu bileşenleri analiz edildikten sonra ikisinin derecelerinin çarpımı neticesinde ortaya çıkacak sayısal değer riskin düzeyini ortaya çıkaracaktır. Bulunan risk düzeyine göre de yapılması gereken çalışmanın boyutu belirlenecek ve uygulamaya geçilecektir. Yine 5 lik düzende risk düzeyleri ve seviyeleri şöyle belirlenebilir;

Riskin Derecesi Riskin Düzeyi Riskin Seviyesi

25 – 15 Yüksek Risk Kabul Edilemez

12 – 8 Orta Risk Dikkate Değer

6 – 1 Düşük Risk Kabul Edilebilir

Riskin düzeyi belirlendikten sonra amaç riski; işletmenin, kanuni zorunluluklar ve kendi iş sağlığı ve güvenliği politika ve uygulamaları dikkate alındığında, kabul edebileceği seviyeye indirilmiş risk olarak adlandırılan kabul edilebilir seviyeye indirmek için yapılması gereken önleyici faaliyetlerin belirlenmesi ve uygulamaya geçirilmesi olmalıdır. Kabul edilemez riskler için yapılacak çalışmalara derhal başlanma Gerekirse madendeki üretim çalışması dahi durdurularak bu riskler kabul edilebilir seviyelere indirilmelidir. Dikkate değer riskler için yapılacak düzenleyici çalışmalar planlanmalı ve kabul edilebilir risk seviyesine düşürülene kadar bu çalışmalar devam ettirilmelidir. Fakat risklerin seviyesini düşürmek için yapılacak faaliyetleri planlarken üzerinde durulması gereken en önemli husus planlanan risk azaltıcı çalışmanın yeni tehlikelerin ve dolayısıyla da yeni risklerin doğmasına neden olmamasıdır.

Bu çalışmalar planlanırken temel kural tehlikenin tamamen ortadan kaldırılmasıdır fakat bu durum madencilik sektöründe çoğu zaman mümkün olamayacaktır, o zaman sırasıyla aşağıdaki yöntem yada yöntemler kullanılarak riskin kabul edilebilir düzeye indirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır;

• Daha az riskli yöntem, madde, makine ve teçhizat ile ikame

• Çalışma yönteminin, prosesin veya makine ve teçhizatın tekrar tasarımı

• Tehlikenin izole edilmesi – yalıtım

• Uygun kişisel koruyucu donanım kullanımı sağlanması

Belirlenen bu faaliyetlerin uygulamaya geçirilmesi ve kontrollerinin yapılması ile risk değerlendirmesi tamamlanmış olacaktır. Risk değerlendirmesinin neden ve nasıl yapılacağına ek olarak ne zaman yapılması gerektiğini de şöyle anlatabiliriz;

İşe başlanması durumunda

Madende arama çalışmalarına başlanırken veya madenin kurulup hazırlık çalışmalarına başlamasından hemen sonra, ya da daha önceden kurulup risk analizi ve değerlendirilmesi çalışmalarının hiç yapılmamış olması halinde,

Değişiklik durumunda

Madende; yer, el, maden üretim teknolojisi değişikliği, yeni bir tehlikenin ortaya çıkması ya da uygulamaların gözden geçirilmesinde yeni bir
durumun tespit edilmiş olması durumlarından birinin gerçekleşmesi halinde,

İş kazası, meslek hastalığı, olay vb. durumunda

Madenin tamamını yada büyük kısmını etkileyebilecek bir kazanın„çalışanların sağlığını etkileyecek bir iş kazasının veya meslek hastalığının yada olay vb. durumun meydana gelmiş olması halinde,

Düzenli aralıklarla

Madenden ve etkilenme alanından kaynaklanan tehlikelerin ve bu tehlikeler sonucu ortaya çıkan risklerin yapısına ve faaliyetlerdeki ya da işteki değişimin derecesine bağlı olarak düzenli aralıklarla yapılacaktır.

Sonuç olarak madencilik sektörü gibi yüksek risk içeren bir alanda risk değerlendirmesi yapmanın öneminin anlaşılması ve de bu çalışmanın gereği gibi yapılması için tüm çalışanlar ve işveren lerce gerekli desteğin verilmesi şarttır. Madencilik sektöründe yıllardan beri çalışanların her gün çalıştıkları ortamı değerlendiriyor ve gördükleri tehlikeli durumlara karşı gerekli önlemleri alıyor olmalarını risk değerlendirmesi bakımından artı bir özellik olarak sayabiliriz. Yani tüm çalışanları her gün ufak birer risk değerlendirmesi yaptıklarını varsayarak, bu ufak çalışmaları gerekli yeterliliğe sahip kişilerce koordineli biçimde yapılan bir risk değerlendirmesi çalışmasıyla birleştirerek ve gerekli önlemlerin alınarak hayata geçirilmesini sağlayarak madenciliği tehlikeli bir sektör olmaktan çıkarmak için üstümüze düşeni gerçekleştirebiliriz.

“Unutulmamalıdır ki en büyük risk fark edilemeyendir.”