Metal Sanayinde İş Sağlığı ve Güvenliği

Metal Sanayinde İş Sağlığı ve Güvenliği

Altan ÇETİNKAL – MESS İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü

Metal Sanayinde İş Sağlığı ve Güvenliği Endüstrinin en önemli kolu olan metal sanayi, yapısı gereği oldukça yaygın alt sektörler gurubunu içinde barındırmaktadır. Ülkemizde motor sektör olma özelliği ile bilinen metal sanayi; demir-çelik, döküm, beyaz eşya imalatı, otomotiv sanayi ve bunların yan sanayileri gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır.

Yapısı gereği içerdiği riskler nedeniyle, iş sağlığı ve güvenliği alanında bilgi, deneyim ve uzmanlık gerektiren metal sanayinde; iş sağlığı ve güvenliğine yönelik süreçlerin yerine getirilmesiyle beraber iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesine ilişkin tedbirlerin alınması da önem kazanmaktadır.

Metal sektöründe çoğunlukla makine ve tezgâhlarla çalışılmakta, üretim sürecinde çok çeşitli kesici, delici ve sert aletler kullanılmaktadır. Sektörde iş sağlığı ve güvenliği alanında mekanik tehlikeler (makine ve ekipman kaynaklı), fiziksel tehlikeler (gürültü, yetersiz havalandırma, yetersiz veya aşırı aydınlatma), tehlikeli yöntem ve işlem kaynaklı tehlikeler gibi unsurlar ön plana çıkmaktadır.

Metal sektöründe faaliyet gösteren işletmelerde, ortak tehlikeler dışında işletmeye özgü tehlikeler de bulunmakta olup, bunların tespiti, analizi ve alınacak önlemler işletmeye özel yapılmaktadır. Çünkü, sektörde aynı ürünün üretildiği işyerlerinde dahi kullanılan farklı üretim yöntem ve şekilleri, makine ve ekipman ile yapısal farklılıklar nedeniyle karşılan riskler de değişiklik gösterebilmektedir.

Metal sanayinde mevcut durumu ortaya koymak için öncelikle iş kazaları ve meslek hastalıkları istatistiklerinin incelenmesi gerekmektedir. Üyelerimizin mevcut durumunun istatistiksel olarak belirlenmesi ve elde edilecek bilgiler doğrultusunda iyileştirme çalışmalarına yön gösterilmesi amacıyla Sendikamız tarafından her yıl “MESS Üyelerinde İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri” araştırması yayımlanmaktadır. Bu çalışma, SGK istatistiklerinden sonra ülkemizdeki en kapsamlı araştırmadır.

Metal Sanayiinde İş Kazaları

2013 yılına ilişkin verilerin analizini içeren son araştırma, iş sağlığı ve güvenliği açısından “Tehlikeli” ve “Çok Tehlikeli” sınıfta yer alan 152 MESS üyesi işyerinde istihdam edilen mavi ve beyaz yakalı olmak üzere toplam 128 bin 787 çalışana ilişkin sonuçları kapsamaktadır. Araştırmaya göre; 2013 yılında 5 bin 314 iş kazası yaşanmış, 23 meslek hastalığı tespit edilmiştir. Çalışanların yüzde 4,1’inin iş kazasına maruz kaldığı 2013 yılında, erkek çalışanların yüzde 4,4’ü, kadınların ise yüzde 1,2’si iş kazası geçirmiştir.

Araştırmada ölümle, maluliyetle, sürekli ve geçici iş göremezlikle sonuçlanan kazaların yanı sıra “işgünü kaybı yaratmayan” basit iş kazaları da istatistiklere yansıtılmakta, sonuçlarının değerlendirilmesinde Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün sınıflandırmalarından, tanımlarından ve formüllerinden yararlanılmaktadır.

2013 yılı verilerine göre, iş kazalarının kazanın olduğu günlere göre dağılımında en çok kaza Pazartesi (%17,54) günleri yaşanmış; bunu sırasıyla Salı (%17,37), Perşembe (%16,60), Çarşamba (%16,45), Cuma (%15,69), Cumartesi (%11,48) ve Pazar (%4,87) günleri takip etmiştir. Saatlere göre dağılımda ise en çok kaza yüzde 14,51 ile 2. iş saatinde meydana gelmiş; bunu yüzde 14,32 ile 3. saat, yüzde 12,14 oranı ile 4. saat takip etmiştir.

İş kazalarının öğrenim durumuna ve yaşa göre dağılımında geçmiş yıllara ilişkin karşılaştırmalarda benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır. Toplam kazaların yaşa göre dağılımında 26-35 yaş aralığı yüzde 49 oranı ile ilk sırayı alırken, öğrenim durumuna göre dağılımda da sonuç değişmeyerek, kazaların yüzde 48’i mesleki/teknik lise mezunları arasında yaşanmıştır.

Geçen yıl nedenlerine göre dağılımda en fazla iş kazası, yüzde 19 oranıyla “iki nesne arasında sıkışma’’ ve yüzde 16 oranıyla ‘’bir nesnenin kesmesi” nedeniyle meydana gelmiştir. Bu nedenlerle oluşan kazalar sonucunda yaralanma türleri, ezilme ve kesik şeklinde sıralanmış; en fazla zarar gören uzuv da bu sonuçların doğal bir yansıması olarak el parmakları olmuştur. Bunu el bilekleri ve eller izlemiştir. Bu sonuçlar, iş sağlığı ve güvenliği açısından sektörde mekanik tehlikelerin ön plana çıktığının işaretidir.

Sonuçlara göre iş kazaları en sık; bölgelere göre dağılımda İzmir bölgesinde, ölçek dağılımına göre 250-499 arası işçi çalıştıran işyerlerinde, iş dallarına göre ise Ana Metal Sanayii’nde yaşanmıştır. Ortalama MESS Kaza Sıklık Oranı (KSO)’nın 20,53 olduğu 2013 yılında; Ana Metal Sanayii’nde faaliyet gösteren üyelerimizde çalışanların yüzde 8’i iş kazası geçirmiş ve bu iş dalında KSO 39,14 olarak hesaplanmıştır.

Bir önceki yılın verileri ile karşılaştırma yapıldığında Kaza Sıklık Oranı’nda yüzde 9, Kaza Ağırlık Oranı’nda ise 17 oranında azalma görülmüştür. Bu sonuçlar da tüm sektörleri kapsayan SSK istatistikleri dikkate alındığında, MESS üyelerinin iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarına verdiği önemi göstermektedir.

Ülkemizde son aylarda hepimizi derinden üzen iş kazaları yaşanmıştır. Yaşanan bu elim kazalardan, ülkemizin sosyal ve ekonomik gelişmesine katkıda bulunulması ve bu acı olayların tekrarının önlenmesi açısından gelecek hakkında önemli dersler çıkarılması ve ciddi adımlar atılması gerekmektedir. Ulusal gündemimizin her alanında iş sağlığı ve güvenliğinin yaygınlaştırılmasını sağlamak, hepimizin öncelikli görevidir. MESS olarak iş sağlığı ve güvenliği alanında başarının ancak anlaşılabilir ve uygulanabilir bir mevzuat, doğru bilgilendirme ve denetimler, tekrarlanan doğru eğitimler, etkili rehberlik hizmetleri ve iyi uygulamaların desteklenmesiyle mümkün olabileceğine inanıyoruz.

Sendikamız iş sağlığı ve güvenliğinin Türkiye’deki gelişiminin en büyük destekçilerinden biridir. Sendikamızca sağlıklı ve güvenli yaşam kültürünün gelişimi konusunda duyarlılık artırma, yayın hazırlama, eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yürütülmekte olup, konuyla ilgili bilgi ve tecrübelerimiz başta üyelerimiz olmak üzere tüm ilgili taraflarla paylaşılmaktadır. Üyelerimize yönelik işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeline ilişkin desteğin, 2014 Temmuz ayından itibaren devreye girmesiyle birlikte bu rolümüz perçinlenmiştir. Bu uygulama ile üyelerimizin iş sağlığı ve güvenliği alanında alınacak tedbirlere ve yapılacak çalışmalara yönelik mali yükümlülüklerinin desteklenmesi sonucu, üye işyerlerinin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na daha hızlı uyum sağlayarak söz konusu Kanunun etkinlik ve sürekliliğine katkı sağlanması amaçlanmıştır.