Çocuk Yaşta Kariyer ve Şöhret

Çocuk Yaşta Kariyer ve Şöhret

Türkiye’nin son yıllarda hızla büyüyen sektörlerinden biri hiç şüphe yok ki dizi sektörüdür. Haftanın her günü hepimizi ekranlara kilitleyen, işlerimizi yayın saatlerine göre ayarlamaya neden olan yerli diziler vazgeçilmezlerimizden biri artık. Önce ülke çapında daha sonra ise yurt dışında büyük ilgi gören yerli diziler sektörün devasa boyutlara ulaşmasına neden oldu. Türkiye dizi sektörü özellikle Balkanlar, Orta Asya ve Arap ülkelerinde artık ciddi bir söz sahibi. Her yıl onlarca Türk dizisi bu ülkelere pazarlanıyor ve gösterildiği ülkelerde büyük ilgi görüyor. Ancak her şey bu kadar tozpembe mi? Dizi sektörünün olumsuz yanları yok mu? Özellikle haftada bir sinema filmi uzunluğunda dizi bölümü çekilmesinin özellikle çalışanlar açısından ne gibi sorunlara yol açtığını bir başka yazıda ele alabiliriz. Bu yazıda dizilerin sevimli, masum, çocuk oyuncularının sektörde yer almasının ilerde doğurabileceği sorunlara değinilecektir.

Dizilerin uzunluğu ve saatler süren fazla mesaileri çocukları büyüklere kıyasla daha fazla etkiliyor. İngiltere’de çocuk oyuncuların 4 saatten fazla sette kalması yasakken Türkiye’de durum farklı.

Çocuklar saatler boyuncu sette kalıyor, verilen rolü en doğru şekilde oynayana kadar da çok kez tekrar çekimler yapmak zorunda kalıyorlar. Uzmanlar bu durumun çocuk oyuncularda ciddi sıkıntılar doğuracağını söylüyorlar.

Pedagoglar çocukluk döneminin çok hassas ve önemli olduğunu, bu dönemdeki ihmallerin, istismarların telafisinin neredeyse imkânsız olduğunu söylüyor ve yaşanan psikolojik sarsıntının etkilerinin çeşitli tedavilerle ve gerekirse ilaç desteğiyle azaltılabileceğini vurguluyorlar. Çocuk oyunculara ve modellere bu yaştaki çocukların kaldıramayacağı heyecanın yaşatıldığını ve gizliden gizliye psikolojik baskı uygulandığını belirten pedagoglar, küçüklerin daha çocukluklarını yaşamadan bir yetişkin gibi davranmalarının beklendiğini belirtiyorlar. Bütün bu uygulamalar çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor.

Çocuklar dizilerde başrol oynuyor, düzenli çalışıyor. Çocukların figüran oyuncu olarak birkaç defa, yaşına uygun doğal sahnelerde oynamasının bir sakıncasının olmadığı söyleniyor. Fakat düzenli olarak çocuğun dizilerde kendi yaşına uygun olmayan sahnelerde oynaması çocuğun psikolojik gelişimi açısından çok sakıncalı olabiliyor.

Bunun yanı sıra çocuğun role hazırlanması, çekimlerin defalarca tekrarlanması çocuktan beklenmeyecek bir enerji, zaman ve emek istiyor. Çocuk uyuyup dinlenmesi, oyun oynaması, gelişimini arttırması gereken zamanlarda, rollerinin provası ve çekimlerine ayırıyor. Uyku ve beslenme düzeni değişiyor, okulunu ihmal edebiliyor.

“Öyle Bir Geçer Zaman ki” adlı dizide “Osman” karakterini canlandıran 5,5 yaşındaki Emir Berke Zincidi’yi güncel örnek olarak herkes konuşuyor. Dizideki ailenin sorunlarının ağırlığını küçük yaşta bir çocuğun nasıl yorumlayabileceği medyanın ve uzmanlar tartışma konusu. Dizi setinde pedagog bulundurulması bile tartışmaların önüne geçemiyor. Çocuk oyuncu setteki kargaşaya maruz kalıyor. Dizi yetkilileri çekimlerin ayrı yapıldığını açıklasa da, setteki karmaşayı gözleyebileceği biliniyor.

Çocukların gerçekle rolleri birbirinden ayırt edemediğini söyleyen uzmanlar o yaştaki bir çocuğun ağlamasını rol bilincinden ayrı tutmasına neden oluyor.

Suskunlar dizisinde rol alan çocukların taciz ve şiddet sahnelerinden etkileneceği de yine kamuoyunda çok tartışıldı. “Suskunlar”daki çocuk oyuncular; Furkan Didim, Emirhan Akbaba, Ulaşcan Kutlu, Berkcan Çakar’ın canlandırdığı ıslah evindeki şiddet sahneleri çok ses getirdi. Taciz ve şiddet sahnelerinin çocukların psikolojilerini bozacağı konuşulurken, setin oyuncu koçu ve pedagogları açıklama yapmak zorunda kaldı.

Pedagoglar ise çocuk oyuncunun yaşadığı travmanın etkilerinin çok erken de gözlenebileceği ve birkaç yıl sonra da ortaya çıkabileceğinin altını çiziyor. Örneğin altını ıslatma, kabuslar görme, yeme ve uyku düzensizlikleri, dalıp gitmeler, duygulanım bozuklukları, depresyon, içine kapanma, gelişimsel gerilik, obsesyon, post travmatik stres bozuklukları, fobiler, iletişim problemleri gibi bir çok sorun travma sonrası görülebiliyor. Yetişkinlikte de kişilik bozuklukları, madde ve alkol bağımlılığı, kaygı bozuklukları, depresif duygu durumu, cinsel bozukluklar gibi birçok sorunlar ortaya çıkabilir.

Çocuk şöhretleri bekleyen diğer bir tehlike ise arkadaşları tarafından olumlu olumsuz tepki görmeleri. Bir çocuğun sahip olacağından daha fazla harçlığı olan ve aşırı harcamalar yapabilen çocukta kalıcı kişilik problemleri yaşanabiliyor. Maddi rahatlığı ise arkadaşları arasındaki farkın açılmasına neden olabilir ve çocuklar sahip oldukları paradan dolayı ailesine karşı gelme, arkadaşlarını küçümseme içerisine girebiliyor. Ayrıca bu geçici şöhret ve parayı kaybettiklerinde depresyona girebilir, arkadaşları tarafından dışlanabilirler.

Küçük şöhretler için alınması gereken tedbirler

-Ünlü firmalar çocukların istismaredildiği ve ticari çıkar için kullanıldığı programlarda ürün reklamlarının yayınlanmasına izin vermemelidir.

-Toplum olarak bu tür programları izleyerek reytinglerini arttırmamalı ve bu programları yayınlayan yapımcı firmaya ve kanala şikâyetler belirtilmelidir.

-Aileler çocukların psikolojilerini olumsuz etkileyecek programlarla çocuklarınkatılmasına ve istismar edilmesine izin vermemeli ve çocuklarının haklarını korumalıdırlar.

-Bu programlara çocuklarının katılmasına izin veren aileler ve çocukları istismar eden programın yapımcı şirketine ve programı yayınlayan kanala caydırıcı cezalar verilmelidir.

-RTÜK çocukların katıldığı programların yayınlanmasına izin vermeden önce bir pedagogdan destek almalı ve çocukların ruh ve benden sağlığı açısından sakıncalı bulunan programların yayınlanmasına izin verilmemelidir.

-RTÜK çocukların katıldığı programlara, çocukların istismar edilme ihtimaline karşı program sürecince çocuğa bir pedagoguneşlik etmesini zorunlu tutmalıdır.

-RTÜK çocuk programlarını yakın takibe almalı, her program RTÜK’ün bünyesinde çalışan pedagoglar tarafından incelenmeli ve istismar durumunda program yayından kaldırılmalıdır.

-Ülkemizde dizilerin resmi bir denetim merkezi olmalı ve çocuk oyuncuların rollerin içeriği pedagogların, çocuk psikiyatristlerinin toplandığı bir kurul tarafından değerlendirilmeli. Eğer o yaş çocuğu
için bir rol sakıncalı bulunursa bu duruma engel olunmalıdır. İzin verilen roller ise hangi şartlar altında nasıl bir ortamda çekilebileceği konusunda rehberlik edilmeli ve bu kuruldan bir üyenin denetimi eşliğinde çekilmeli.