En Tehlikeli İkinci Sektör: Tarım

En Tehlikeli İkinci Sektör: Tarım

Tarımda iş güvenliği eğitimleri kapsamında, öncelikle tarımda kendi hesabına çalışanlar olmak üzere (imkânları en az ve eğitime en fazla ihtiyaç duyan gruptur), ücretsiz aile işçileri, bir hizmet akdine bağlı olarak veya olmayarak özel sektörde daimi veya geçici çalışan tarım işçileri ve profesyonel çiftçiler ve tarım makineleri imalatçıları bulunmalıdır. Tarım, birçok ülkede en tehlikeli sektörlerden biridir. ILO’ya göre, 1,3 milyar tarım işçisinden her yıl 170 000’i ölmekte, önemli bir kısmı ciddi şekilde yaralanmakta veya iş hastalığına yakalanmaktadır. Böcek ilaçları, diğer kimyasallara maruz kalma ile tarım makineleri kazaları sektördeki ölüm, yaralanma ve  hastalıkların iki temel nedenidir.

Tarımda çalışanların iş güvenliği açısından yeterli bir seviyeye gelmemiş olmasının önündeki temel nedenler hemen hemen tüm az gelişmiş ve gelişmekte olan ilkelerde benzerlikler göstermektedir. Bunlar arasında; tarımda çalışanların genellikle örgütsüz veya iyi çalışmayan örgütler nedeniyle ortak bir sesten yoksun oluşu, eğitim seviyelerinin yetersizliği, kadın işçilerin çoğunlukta oluşu, çalışanlar arasında mevsimlik olanların veya yer değiştirme oranının yüksek olması gibi nedenler sayılabilir.

İnşaattan sonra en tehlikeli sektör

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi EUROSTAT’a göre tarım, bölgede inşaattan sonra en tehlikeli sektör konumundadır. Ülkeler bazında değerlendirildiğinde; İngiltere’de tarım, endüstriyel sektörler içerisinde ölümcül kaza ve mesleki hastalıklar açısından en kötü sektördür. Tarımda çok iyi bir sosyal güvenliğin bulunduğu Fransa’da kazalar genel olarak azalmaktadır. Ancak tarımda uygulanan mekanizasyon tüm kazalar içinde yaralanmaların %25’inin ana nedenidir. Yine Amerikan İş İstatistikleri Bürosu’nun 2005 yılı verilerine göre tarım, ölümcül kazalar açısından Amerika’daki en tehlikeli birkaç sektörden biridir. Gelişmekte olan ülkelerde ise durumçok daha kötüdür.

Avrupa Birliği adaylık sürecinde, iş güvenliği alanında oluşturulan direktiflerin ülkemiz mevzuatı ile uyumlaştırılması yaklaşımları sonucunda, bu yöndeki yasal düzenlemeler ve uygun mevzuatların çıkarılmasını sağlayacak alt yapı çalışmaları devam etmektedir. Ancak bu direktiflere bağlı olarak yapılan çalışmaların uygulamaya
aktarılmasında özellikle tarım kesimimiz açısından ciddi sıkıntılar vardır.

Tarımda iş kanunu yetersiz

Mevcut problemlerden en önemlisi istatistiksel veri yoksunluğuna bağlı olarak tarımda iş güvenliği sorunun gözden kaçırılması veya farkına varılamamasıdır. Ülkemizde,
bu alandaki istatistikler, sadece kaza geçiren veya sağlık problemi yaşayan sigortalı tarım işçileri ve bir ölçüde karayolunda traktör veya tarım makineleri kullanırken kaza geçiren sürücüler için tutulmaktadır. Uygulamadaki en önemli eksiklikler arasında, tarımda çalışanlara yönelik iş kanunlarının yetersizliğidir. Çünkü bu alanda geçerli olan 4857 Sayılı İş Kanunu 50’den az işçi çalıştırılan (50 dâhil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde veya işletmelerinde geçerli değildir. 2001 Genel Tarım Sayımı sonucuna göre 3 milyon tarım işletmesinden arazi büyüklüğü 49 dekara kadar olan işletmeler, toplam işletmelerin % 64,81’ini oluşturmaktadır. Bu işletmelerde esas işi tarımsal faaliyet olan fertlerin işletme başına ortalama sayısı 2,65 kişidir. Bu nedenle, yasa iş güvenliği açısından ancak büyük tarım işletmelerindeki çalışanları ilgilendirmektedir. Keza, taslak halindeki İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, uygulama ve eğitimle ilgili pek çok çalışmayı zorunlu hale getirmiş olmasına rağmen, bunda da 4857 Sayılı Kanun’daki 50 işçi sınırı korunmaktadır. Diğer taraftan konunun kamuoyunda farkındalık yaratmasının önündeki en önemli engellerden biri de, tarımda süreksiz hizmet akdi ile çalışanları kapsayan 2925 Sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Yasası ile 2926 Sayılı Tarımda Kendi Ad ve Hesabına Çalışanları Yasası’dır. Her iki yasada da iş güvenliği ve kazalarla ilgili her hangi bir bildirim yükümlülüğü bulunmamaktadır.

İş güvenliği çalışmaları çerçevesinde konu ile ilgili çalışanların üzerinde anlaşmaya vardığı en önemli nokta “önce güvenli ürün/makine/sistem sonra eğitim” anlayışıdır. Bu nedenle tarımda çalışanlar tarafından kullanılacak her türlü ürün/makine/sistemin kabul görmüş güvenlik standartları içerisinde tasarlanması/üretilmesi sağlanmalıdır. Bu bakımdan AB uyumu çerçevesinde Sanayi Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan Makine Emniyet Yönetmeliği’nin tam olarak uygulanması büyük önem taşımaktadır.

Diğer taraftan Sanayi Bakanlığı tarafından yürütülen makinelerle ilgili piyasa denetimleri, tarımda çalışanlara güvenli tarım makinelerinin ulaştırılması bakımından son derece önemlidir. Tarımda iş güvenliği eğitimleri kapsamında, öncelikle tarımda kendi hesabına çalışanlar olmak üzere (imkânları en az ve eğitime en fazla ihtiyaç duyan gruptur), ücretsiz aile işçileri, bir hizmet akdine bağlı olarak veya olmayarak özel sektörde daimi veya geçici çalışan tarım işçileri ve profesyonel çiftçiler ve tarım makineleri imalatçıları bulunmalıdır. Tarımda çalışan nüfusun eğitim seviyesine bakıldığında, erkeklerin %10’unun, kadınların ise %27’sinin okur-yazar dahi olmadığı görülmektedir.
Bu değerler, tarımda çalışan nüfusun güvenli çalışmalar için önemli bir kıstas olan yeterli eğitim seviyesinde olmadığını göstermektedir. Tarım alet-makine ve traktör kazaları üzerinde ülkemiz çapında yapılan bir araştırma; kazaların önemli bir bölümünün çalışanların kullandıkları alet makine ile ilgiliteknik bilgi noksanlığından kaynaklandığını göstermiştir. Bu nedenle; imalatçı ve satıcıların, tarım makinelerinin gerek satışında gerekse satış sonrasında yapacakları eğitimlerde, tarımda çalışanlara kullanacakları makinenin teknik özelliklerini, güvenli kullanma yöntemlerini, özellikle iş güvenliği ve kazaları ön plana çıkararak anlatacak broşürler hazırlamaları önem kazanmaktadır.

Mevcut durumda anılan uygulamalar çok değişik nedenlerle gerçekleştirilememekte olup,  bir proje dâhilinde ilgili taraflarda farkındalık yaratılması ve kamuya örnek teşkil edecek uygulamalara ihtiyaç bulunmaktadır. Kırsal Alanda Çalışanlar için Daha Güvenli Tarım (Safer Agriculture For Employees in Rural – SAFER) Projesi, Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından organize edilen Hayat Boyu Öğrenme Programı Leonardo da Vinci Yenilik Transferi Projeleri kapsamında, Avrupa Birliği tarafından desteklenen uluslararası bir projedir. Proje, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi koordinatörlüğünde, Federacion Agroalimentaria de Comisiones Obreras-İspanya, Asesoria Declerq SL Estudios Europeos- İspanya, Ente Nazionale per la Meccanizzazione Agricola-İtala ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Uluslararası Tarımsal Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü olmak üzere toplam dokuz kurum ve kuruluş ortaklığıyla yürütülmektedir. Bu projede, kazaların azaltılabilmesi için, öncelikle güvenli alet ve makine imal edilmesi, daha sonra güvenlik kurallarına uygun makine kullanımını sağlayacak eğitimler düzenlenmesi gerektiği düşüncesinden hareket edilmiştir. SAFER projesiyle, ülkemiz tarım alet ve makineleri imalatçıları ile başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm kullanıcılara yönelik, güvenli makine imalatı- kullanımı için ihtiyaçların belirlenmesi ve bu ihtiyaçlara uygun eğitim materyallerinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Proje kapsamında, üretilen materyallerle pilot eğitimler düzenlenerek tarımda iş güvenliği gönüllüleri oluşturulmaya çalışılacaktır. Proje; 1 Aralık 2008 tarihi itibariyle başlamış olup, 2 yıl devam edecektir. Proje faaliyetleri ve çıktıları, proje basın bürosu aracılığıyla düzenli olarak yayınlanarak, tarımda güvenlikle ilgili tüm paydaşların bilgilendirilmesi sağlanacaktır. SAFER projesiyle, tarım sektöründe sıkça karşılaşılan ve çoğu tarım makineleri kullanımıyla ilgili olan üzücü kazalar ile bu kazaların sonuçları hakkında toplumsal farkındalık yaratılması da beklenmektedir. Proje ile detaylı bilgilere ve proje çıktılarına, http://safer.omu.edu.tr web adresinden ulaşabilir, öneri ve katkılarınızı koordinatörlüğümüze iletebilirsiniz. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi koordinatörlüğünde yürütülen bu projenin, tarımsal alanda faaliyet gösterenlere yararlı olması en büyük dileğimizdir.