Mesleki Deri Hastalıkları ve Kimyasal Yanıklar

Mesleki Deri Hastalıkları ve Kimyasal Yanıklar

Mesleki maruziyetin (meslek dolayısıyla karşılaşılan faktörlerin) majör sebep olduğu ya da ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu herhangi bir deri hastalığına mesleki deri hastalığı denir. Yaygın olarak görülen ve iş ortamından kaynaklanan mesleki deri hastalıkları, çalışanların yaşam kalitesini düşüren hatta meslek değiştirmelerine neden olmaktadır. Çok sayıda sebepten ve her türlü iş sahasında ortaya çıkabilen mesleki deri hastalıklarının daha etkin tanısı ve kontrolü önemlidir.

Mesleki sahada deriyi etkileyen binlerce kimyasal ve zararlı madde bulunmaktadır. Bu zarar, birçok farklı yoldan ve farklı patolojik mekanizmaları harekete geçirerek ortaya çıkmaktadır. Zararlı mazuriyet tipleri 4 sınıfa ayrılır:

• Mekanik; sürtünme, basınç, vibrasyon

• Kimyasal; elementler ve kimyasal bileşikler (organik, inorganik ve protein)

• Fiziksel; sıcak, soğuk, radyasyon (UV ve iyonizan)

• Biyolojik; virüs, bakteri, mantar ve parazitleri içeren organizmalar

Mesleki deri hastalıklarının herhangi bir uluslararası kesin tanımının olmaması kaliteli epidemiyolojik verilerin toplanmasını ve verilerin sağlıklı bir şekilde karşılaştırılmasını engellemektedir. Türkiye’deki mesleki deri hastalıkları ile ilgili epidemiyolojik veriler ise çok yetersizdir.

Dünyada mesleki hastalıklar arasında deri hastalıkları ikinci sırada yer almaktadır. Tüm mesleki hastalıkların % 23-50’sini deri hastalıkları oluşturmaktadır. Her çeşit iş ortamında ve her yaşta görülen mesleki deri hastalıkları, en sık imalat sanayi, gıda üretimi, metal ve plastik sanayi, motor sanayi ve ormancılık alanlarında görülmektedir.

En yaygın görülen deri hastalığı:

Ekzema

En sık karşılaşılan mesleki deri hastalığı ise ekzemalardır. Tahriş ekzemaları ve alerjik ekzemaları olarak ikiye ayrılır:

Tahriş Ekzemaları:

Sabunlar (%22), ıslak işler (%19.8), petrol ürünleri (%8.7) soğutma yağları ve soğutucular (%7.8) en çok bildirilen sebeplerdir. Fırıncılar, kasaplar, yiyecek ve içecek temin edenler, temizlikçiler, inşaat işçileri, çiçekçiler, gıda üretimi yapanlar, kuaförler, bahçivanlar, masörler, metal işçileri, tamirciler, hemşireler, boyacı ve matbaacılar riskli meslek grupları arasında yer almaktadır.

Alerjik Ekzemalar:

Lastik (%23.4), nikel (%18.2), epoksi ve diğer resinler (%15.6), aromatik aminler (%8.6), kromat (%8.1), kokular-kozmetikler (%8) ve koruyucular (%7.3) en çok bildirilen etkenlerdir.

Yapıştırıcı, dolgu, resin ve plastik çalışanları, tarım çalışanları, çimento ve inşaat işçileri, çiçekçiler, cam işçileri, grafik işçileri, bahçıvanlar, deri tabaklıyanlar, boyacılar, ilaç ve kimya çalışanları, lastik ve tekstil işçileri, kiremit ve ahşap işleri çalışanları riskli meslek grupları arasında yer almaktadır.

Tedavide temeli sebep olan maddenin uzaklaştırılmasıdır. Bu uzaklaştırma sebep olan madde yerine başka bir maddenin kullanılması, eldiven, bariyer, krem, yumuşatıcılar gibi bireysel koruyucu önlemler alınması, iş biriminin değiştirilmesi ve gerekirse iş değişikliği ile sağlanabilir. İş değişikliğine rağmen olguların %25’inde ekzemanın devam ettiği görülür.

Mesleki Kimyasal Yanıklar

Deride kimyasal madde sonucu ortaya çıkan hasar ve hücre ölümüne mesleki kimyasal yanıklar denir. Kimyasal maddenin genellikle tek maruziyeti ile yanma, sızlama, hızla eritem, büller, erozyon ve sonra ülserasyon gelişimi görülür. Genellikle maruziyetten hemen sonra olur fakat fenoller ve zayıf hidroflorik asit gibi kimyasallar geç reaksiyona da sebebiyet verebilir. En sık güçlü asit ve alkaliler, solvent ve gazlarla temas sonucu oluşur. Bazı kimyasallar yanıkların yanı sıra sistemik toksisiteye de sebep olabilir.

Genellikle asit yanıkları deri proteinlerinin koagülasyonu ile penetrasyonu önleyen bir bariyer oluşumuna, alkali yanıkları ise lipid degradasyonu ve yağ asidi sabunifikasyonu nedeniyle daha derin yanıklara sebep olur.

Asit yanıklarda yanık bölge bol su ile yıkanmalıdır. Sodyum bikarbonat solüsyonu kullanılabilir. Şiddetli hidroflorik asit maruziyetinde kalsiyum glukonat infiltrasyonu ve infüzyonu gerekebilir.

Alkali yanıklarda da bölge bol su ile yıkanır. Sirke ve amonyum klorid solüsyonu da kullanılabilir.

Yanıklarda tehlikeli bölgeden uzaklaşmak ve ilk müdahale konusunda iş yeri eğitimleri çok önemlidir. Tedavide acil müdahale yapılırken sebep olan maddenin tespiti ve maddenin yol açabileceği diğer hasarlar açısından gerekli müdahalenin de yapılması unutulmamalıdır.

Hastalıkların çözümü işveren ve işçinin çabasına bağlıdır

Mesleki deri hastalıklarında öncelikle tanı önemlidir. Ama bir deri hastalığının mesleki olduğundan şüphelenmek kolay olsa da bunu kesin kanıtlamak ve önlem almak zordur. Sık görülen bu hastalıkların tespitinde hekimlere çok görev düşmekle birlikte çözümü genellikle işveren ve işçinin çabasına bağlıdır. Ülkemizde meslek hastalığı denilince ilk akla gelen göğüs hastalıklarıdır.

Mesleki deri hastalıkları yaygın olmasına rağmen uzmanlar ve hastalar arasında farkındalığı yüksek değildir. Bu durumda mesleki deri hastalıklarının mortalite vemorbiditesinin diğer meslek hastalıkları ile karşılaştırıldığında daha düşük olmasının katkısı olabileceğini düşünebiliriz.

Mesleki deri hastalıklarının birçoğunun mesleki olduğunun farkında değiliz. Kapsamlı önleme programları; işveren, çalışan, mühendis, kimyager, endüstriyel hijyen uzmanı, güvenlik ve denetçi personel, sendika temsilcisi, hükümet ajansları ve mesleki sağlık hekiminin arasında gerçekleşecek çok kapsamlı bir yaklaşım ve ortaklık gerektirmektedir.

Uzm. Dr. Semih Güder
İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi