Akaryakıt İstasyonlarında İş Sağlığı ve Güvenliği

Akaryakıt İstasyonlarında İş Sağlığı ve Güvenliği

Cem AKBULAK
Makine Mühendisi A Sınıfı İş Güv.Uzmanı Tehlikeli Madde Güv. Danışmanı LPG Sorumlu Müdürü

Akaryakıt istasyonları; motorlu araçlar için araç yakıtı çeşitlerinin depolandığı ve bu yakıtların kullanımı için sabit olarak tesis edilmiş cihazlarla araç yakıt depolarına aktarımın yapıldığı kurumlardır. Bu hizmetin yanı sıra diğer hizmetleri arasında; otolastiği, akümülatör, market, yıkamayağlama, araç muayenesi de yer alabilir.

Bu istasyonlar yoğun araç trafiğine maruz kalmalarından dolayı, açık hava tesisleri olmalarına rağmen yüksek miktarda egzoz gazı ve dolayısıyla karbon monoksit açığa çıkan yerlerdir. Karbon monoksit, insan sağlığı için ciddi tehlikeli olan zehirli ve kimyasal boğucu bir gazdır. Çalışanlar uzun süreli olmasa da bu zehirli gazlara maruz kalmaktadırlar. Karbon monoksitin eşik sınır değeri 50 ppm olup çalışma ortamında bu değerlere ulaşması halinde, çalışmaya izin verilemeyecek kadar etkin bir gazdır. Ayrıca benzin buharından kaynaklı benzen de, yine bu istasyonlarda çok uzun süre maruziyet altında ciddi kanserojen etkiler yapabilecek bir sıvı buharıdır. Benzen bileşikleri, ortalama 220 ppm cinsinden eşik sınır değerlere sahiptir. Bu gaz buharları da çalışanlar için ciddi riskler oluşturur. Bu nedenle özellikle bu iki tehlikeli madde için çalışanların yıllık periyodik sağlık kontrollerinin ve tetkiklerinin mutlaka yaptırılması, sürecin takip edilmesi önem arz eder.

2010’lu yılların başlarına kadar, özellikle benzin türü yakıtlarda, yanmayı geciktirmek ve motor sıkıştırma oranını artırmak için yakıtlara kurşun ilavesi yapılmaktaydı. Ancak kurşunun çevreye verdiği zararların artması neticesinde, kurşun yerine daha çevreci katkı maddeleri kullanılmaya başlandı ve çalışanların da egzozdan çıkan kurşun gazlarından etkilenmesinin de önüne geçilmiş oldu.

Akaryakıt istasyonlarında, çevreye yayılımı olan bir diğer gaz ise kükürt ve bileşenleridir. Maalesef kükürt ve bileşenleri, günümüz egzoz gazlarının bir parçasını oluşturmaktadır. Bu gazların çevreye ve akaryakıt istasyonu çalışanlarına olumsuz etkileri bulunmaktadır.

Yine çok sık olmasa da özellikle aşırı duyarlı kişilerin, akaryakıt ile cilt temasları sonucunda alerjik bazı cilt hastalıklarının görüldüğü bilinmektedir. Uygun el koruyucularının veya kremlerin kullanılması ile bu sorunlar giderilebilir.

Araçlara LPG ikmali yapılırken tabancalardan ani gaz çıkışları veya gaz kaçaklarında; göz ve cilt ile temaslar gerçekleşebilir. Özellikle ellerde soğuk gaz yanmaları gibi olaylar ve vücudu tahriş edici etkiler daha sık gözlemlenmektedir. Bu nedenle el ve göz koruyucu kişisel donanımların kullanılması büyük önem arz eder.

Genel anlamda, akaryakıt istasyonlarında çalışanların maruz kaldığı bu olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi için kişisel maruziyeti azaltarak, çalışanların sağlığını korumak amacımız olmalıdır.

Olası İş Kazaları

Bilindiği üzere, akaryakıt istasyonlarında en büyük riskler, yangın, parlama ve patlama riskleridir. Özellikle yanıcı ve parlayıcı maddelerin nakli, depolanması, ikmal edilmesi, satışı gibi elleçleme işlemlerinin her aşaması, mutlaka riskleri de beraberinde getirir.

En sık karşılaşılan sorunlar arasında, taşıtlara LPG ikmali esnasında topraklama ve dolum kurallarına riayet etmemeyi gösterebiliriz. Topraklama maşalarının ikmal yapılacak araca takılmaması sonucunda, statik elektrik nedeniyle oluşan yüzlerce parlama vakaları vardır. İstasyon çalışanlarının ESD statik iş ayakkabısı kullanmaması da, statik elektriği tetikleyen bir unsurdur.

Tanker boşaltma talimatlarına riayet etmemek, istasyonlar için en büyük tehlike kaynağıdır.

Yakıt tankerleri kullanan sürücülerin SRC 5 belgesine sahip olmaları ve bu konuda eğitimli olarak talimatlara tamamen uymaları gerekmektedir.

Özellikle istasyona uğrayan ziyaretçilerin; sigara ile dispenserlere yaklaşması, ortama yanan izmarit atmaları, LPG tank sahasına sigara ile yaklaşmaları ve araç park edilmesi, istasyon içi hız limitlerine riayet edilmemesi, dolum hortumunun depo ağzından çıkarılmadan aracın hareket etmeye çalışılması gibi günlük rastlanan tehlikeli hareketler de bu sektörde yaşanabilecek kazaların artmasına neden olur.

En geç yılda bir defa acil durum tatbikatlarının yapılmaması, yangın söndürücülerin bakımlarının gerçekleştirilmemesi, yangın ekiplerinin kurulmaması, yıllık periyodik kontrol gerektiren iş ekipmanlarının ve periyodik kontrollerinin uygunsuz veya eksik yapılması, kaygan zeminler, uygunsuz aydınlatma, yeraltı LPG tanklarının testlerinin uygulanmaması, exproof ekipmanların testlerinin yapılmaması gibi tehlikeli durumlar da iş kazalarına sebep olmaktadır.

Akaryakıt istasyonlarında meydana gelen kazaların bir başka sebebi de; elektrikle yapılan çalışmalardır. Özellikle istasyonların birçoğu, kaçak akım rölelerine uyumsuz dizayn edilmiş ve çoğu röle sık sık devre dışı kaldığı için iptal edilmiştir. Halbuki kaçak akım röleleri, hem canlı koruma, hem de yangına karşı koruma amaçlı proaktif bir cihazdır. Özellikle gece çalışmalarında, elektrik arızalarına yetkisi dışında müdahale etmeye çalışan istasyon çalışanları iş kazaları ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Bazı durumlarda temizlik için çalışanların tedbirsiz olarak kanopi veya fiyat panosu üzerine çıkması, yüksekten düşme kazalarına sebep olmaktadır. İstasyonlarda sıkça kullanılan uygunsuz, korkuluksuz yükseltme platformları da çalışma esnasında iş kazası risklerini artırmaktadır.

Genel anlamda İSG profesyonellerinin tespit ve önerilerini göz ardı edip yukarıda saydığımız önlemleri almamak, LPG ve Otogaz istasyonları sorumlu müdürlerinin kontrol listelerindeki eksiklikleri gidermemek, istasyon çalışanlarının İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimlerini aldırmamak, istasyonları ciddi anlamda risk altına sokmaktadır. Tüm işverenlerin bu konularda gerekli hassasiyeti göstermeleri gerekmektedir.