İNŞAAT İŞÇİLERİNDE MESLEK HASTALIĞI: 43 BİN İŞ KAZASI AMA MESLEK HASTALIĞI TANISI SADECE 30!

İNŞAAT İŞÇİLERİNDE MESLEK HASTALIĞI: 43 BİN İŞ KAZASI AMA MESLEK HASTALIĞI TANISI SADECE 30!

3. havalimanı inşaatıyla bir kez daha koşullarına şahit olduğumuz inşaat işçileri meslek hastalığı tanısı alamayan meslek gruplarından biri. Halk Sağlığı Uzmanı Çiğdem Çağlayan bunu “2016 yılı verilerine göre 43 bin civarında iş kazası görülürken meslek hastalığı sayısı sadece 30’dur” diyerek ortaya koyuyor. Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı Çağlayan inşaat işçilerinde görülebilen meslek hastalıklarını anlattı ve meslek hastalığı teşhisinin bu meslek grubunda neden düşük olduğunu açıkladı.
-İnşaat sektöründe çalışan işçiler hakkındaki güncel bilgileriniz neler?

İnşaat sektörü son yıllarda Türkiye’de ekonomik büyümenin itici gücü olmuştur. Nitekim TÜİK’in verilerine göre, 2016 yılında çeyrekler bazında GSYH büyüme verileri sırasıyla %4.5, %5.3, (-%1.3), %3.5 olurken, inşaat sektöründe değişimler %5.4, %16.0, %4.0 ve %3.7 olarak açıklanmıştır. Ekonomideki payının yanı sıra işgücü içindeki payı da yüksek olup yine TÜİK’in 2018 işgücü araştırması verilerine göre, tüm çalışanların %7’si yaklaşık olarak 2 milyon işçi inşaat sektöründe çalışmaktadır. İnşaat sektörü işçi sağlığı açısından iş kazası nedenli yaralanma ve ölümlerin en sık yaşandığı sektörlerin de başında gelmektedir. İnşaat sektöründe yer alan firmalar geleneksel olarak küçük ve orta ölçekli işletmeler olup, işletmelerin %60’ı 50’nin altında işçi çalıştırmaktadır. İşçi profili açısından bakıldığında ise çoğunlukla genç ve erkek işçilerin ve kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu bir alandır. Özellikle göçmen işçilerin istihdam edildiği alanların başında gelmektedir.

–İnşaat ve yapı işçilerinin çalışma koşulları hangi tür hastalıklara, nasıl sebep oluyor?

Yine inşaat sektöründe çalışan işçilerin eğitim düzeyleri genel olarak düşük olması nedeniyle sağlığı bozucu etkenlere daha açık işlerde çalışmalarına neden olmaktadır. Açık havada çalışmak, aşırı sıcak ve soğuğa maruz kalmak, UV ışınlarına maruz kalmak, yüksekte çalışma, tozlu ortamda çalışma, gürültü, biyolojik riskler, ergonomik riskler gibi inşaat yapım aşamaları ile ilişkili pek çok riskle karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu risklerle ilişkili olarak inşaat işçilerinde en sık karşılaşılan hastalıklar kas-iskelet sistemi hastalıkları, asbestozis başta olmak üzere pnömokonyozlar, cilt hastalıkları, çeşitli kimyasallarla oluşan hastalıklar, bazı kanserler, sıcak ve soğukla ilişkili hastalıklar görülmektedir. Ülkemizde SGK verilerine göre inşaat faaliyetleri ile ilişkili işlerde çalışanlarda 2016 yılı verilerine göre 43 bin civarında iş kazası görülürken meslek hastalığı sayısı sadece 30’dur.

-Hangi inşaat malzemeleri meslek hastalığına sebep olur?

Boyalar, solventler, çeşitli tozlar, petrol ürünleri, asfalt, asbest, kurşun, çeşitli gazlar, izolasyon malzemeleri, temizlik malzemeleri, inşaat işçileri için önde gelen meslek hastalığı etkenlerindendir. Kimyasal etkenler nedeniyle oluşabilecek meslek hastalıklarına ise; silikozis, asbestozis, bronşit, alerjik deri reaksiyonları ve çeşitli nörolojik bozuklukları gösterilebilir.

İnşaat işleri sırasında kayaların delinmesi parçalanması sonucu toprakta kayaçların arasında bulunan radon gazı açığa çıkabilir. Bu durum özellikle yol yapımı, tünel gibi bina dışı inşaatlarda ve temel kazma gibi işler sırasında ortaya çıkabilir. Radon gazına maruziyetin akciğer kanseri riskini artırdığı bilinmektedir.

-Zararlı yapı malzemelerine maruz kalma noktasında koruma kıyafetleri ne derecede işe yarıyor?

Uygun kişisel koruyucu donanımların (KKD) kullanılması korunmada önemli ölçüde yeri vardır. Örneğin toz maskeleri ortamda bulunan toz partiküllerinin çapı ve kimyasal özelliğine uygun olarak seçilmelidir. Ancak genellikle hem uygun kişisel koruyucu donanımların temin edilmemesi, hem de iş yetiştirme baskısı altında çalışan işçilerin KKD kullanmaktan kaçınmaları ya da eğitim düzeylerinin düşük olması nedeniyle kendilerini koruyacak yeterli bilgiye sahip olmaması gibi nedenlerle KKD kullanımı etkili olamamaktadır.

-İnşaat ve yapı çalışma işçilerinde meslek hastalığı teşhisini çok fazla göremiyoruz. Bunun sebepleri neler?

İnşaat işlerinin belli bir periyotta gerçekleşmesi,çalışma süresinin kesintiye uğraması taşeronlaşma, kayıt dışı çalışma, işçilerin eğitiminin düşük olması, göçmen işçilerin kısa sürede işinden ayrılması gibi nedenlerle hastalıkla iş arasındaki bağlantının kurulması zorlaşmakta, bu da daha az meslek hastalığı tanısı konmasına neden olmaktadır.

-Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

İnşaat sektörü en riskli iş kollarının başında gelmektedir. İnşaat işinin aşamaları çok sayıda ve çeşitte tehlike içermektedir. Bu nedenle başta iş kazalarından korunma olmak üzere sağlık ve güvenlik hizmetlerinin hiçbir taviz vermeden uygulanması gerekmektedir.