Turizm Sektöründe Çalışanların Güvenliği

Turizm Sektöründe Çalışanların Güvenliği

Turizm sektörü dünyanın her yerinde gün geçtikçe gelişme kaydederek ülke ekonomileri için önemli sektörlerin başında geliyor. Dünyanın en hızlı gelişen sektörlerinden birisi olan turizmde, uluslararası turizm pazarı büyürken pazardan en yüksek payı almak için turist çeken ülkeler arasındaki rekabet de giderek artıyor. Türkiye’de de milli gelire ve ülke tanıtımına olan katkıları ile hizmet sektörünün önemli bir parçası sayılan, yaklaşık 1,7 milyon kişiye istihdam sağlayan sektörde yapılan işlerin, yüksek vasıf ve eğitim düzeyi gerektirmemesi birçok kişi için iş hayatının kapılarının daha kolay şekilde açılmasını da sağlıyor.

Turizmin genel özelliklerine bakıldığında tatil dönemleri ve yaz ayları gibi mevsimsel olarak iş yükünün arttığı dönemlerde ya da hafta sonu ve gece gibi işgücünün genelinin çalışmadığı alışılmadık saatlerde çalışılması, sigortasız ve güvencesiz çalıştırılması, birbirinden oldukça farklı işlerin yapılmasının getirdiği iş çeşitliliği karşımıza çıkar. Bu sebeplerden dolayı turizm sektörü iş kazası ve meslek hastalıkları açısından dikkate almak gerekir. Her ne kadar hizmet sektöründe yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları sanayi sektöründen az olsa da turizm sektörü bu konuda özel bir alandır.

Sektörde Yaşanan Meslek Hastalıkları

Sektöre en çok görülen meslek hastalıkları kas ve iskelet sistemi ile ilgili hastalıklardır. Bel kaymaları, sırt kaslarının zedelenmesi, bileklerin burkulması ve boyun tutulması kapı görevlileri ve bavul taşıyan çalışanların başına sıkça gelir. Kas iskelet yaralanmaları çoğu zaman kayma ve düşme sonucunda ya da ağır kaldırmaktan kaynaklanır.

Psikososyal ve Ergonomik Riskler Yüksek

Genellikle oteller ve lokantalarda yapılan işlerde, müşterilere doğrudan hizmet edildiği için özellikle işlerin yoğun olduğu saatlerde, yoğun stres yaşanır. Çoğu zaman müşterilerin sabırsızlanması, yeterli sayıda personelin olmaması ve işletme konusunda yaşanan sıkıntıların müşteri tarafından aslında hiç suçları olmadığı halde kendilerine hizmet eden personele yansıtılması işi çekilmez hale getirir. Mutfaklarda ve çamaşırhanelerde çalışma ortamı, yüksek ısı, nem ve kötü aydınlatmadan ötürü çoğu zaman kötüdür. Sektör genellikle uzun çalışma saatleri ve fiziksel güç gerektiren ağır çalışma koşullarına sahiptir. Mevsimsel ve vardiya usulü çalışma dolayısıyla diğer sektörlerin geneline göre farklı bir çalışma modeli hâkimdir. Bu nedenle, sektörde çalışma şartları ve işgücünün yapısı dikkate alındığında özellikle psikososyal ve ergonomik risklerin yüksekliği göze çarpar.

Yaşanan İş Kazaları

Mutfak çalışanlarının en çok maruz kaldığı kazalar yemek hazırlarken bıçakla çoğu zaman ellerini ve parmaklarını kesmeleridir. Ayrıca, makine başında çalışan kişinin saçları uzunsa makine ile teması engellemek için başlık takması ve mutlaka takılarını çıkartması da gerekmektedir. Aksi durumda parmaklar kopması veya cilt sıyrılması gibi kazalar ile karşı karşıya kalınabilinmektedir. Bu tip keskin aletleri yıkayan bulaşıkçılarında, el kesilmelerini önlemek için uygun iş güvenliği eldiveni kullanmaları sağlanmalıdır. Önemsiz gibi görünen kesikler enfeksiyon kapma gibi ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Yanmalar ve haşlanmalar, aşçılar, bulaşıkçılar, diğer mutfak personeli ve çamaşırhane çalışanları arasında daha çok görülmektedir. Kızartma yapmak için tavalarda kızdırılmış yağların üzerine donmuş yiyecekler düştüğünde veya su tanecikleri kızgın yağın üzerine geldiğinde sıçramalar olmaktadır. Sıçramalar ve dökülmeler cilde temas ederse ciddi yanıklara neden olabilmektedir. Cilt yanıklarını önlemek için çalışanlar tehlikeler ve risklere karşı bilgilendirilmeli ve uygun kişisel koruyucu donanım kullanmaları sağlanmalıdır.

Otellerde yüzey temizliğinde kullanılan kimyasallar ve mutfakta kullanılan sıvıların (yağ, su vb.) yere dökülmesi kaygan zemin oluşturduğu için çalışanın kayma ve düşme riskini artmaktadır. Bu nedenle yapılan işin şekline göre, yeri sıkı tutunan ayak koruyucu iş emniyet ayakkabıları kullanılmalı ve uyarı işaretleri ile tehlike belirtilmelidir.

Ayrıca, otel temizliğinde (odalar, havuz vb.) ve mutfak temizliğinde kullanılan kimyasallar, personel tarafından kullanılırken elde tahrişler veya ciltle uzun süreli temasta cilt hastalıklarına neden olabilmektedir. Temizlik amaçlı kullanılan bu kimyasalların buharının solunması ise çalışanlarda solunum yolu hastalıklarına neden olduğu görülmektedir. Kimyasallarla çalışılan noktalarda uygun havalandırma ve personele uygun kişisel koruyucu donanım (eldiven, maske vb.) verilmelidir.

Çalışanların soğuk depolara girdikten sonra kapının kapanma riskine karşı önlemler alınmalıdır. Çünkü kimseden habersiz içeri giren bir personelin içeride kalması durumda donma sonucu ölüm gerçekleşebilmektedir. Bu nedenle, bu dondurucuların kapıları, içeriden de açılabilecek şekilde tasarlanmalı ve acil durumlar için alarm sistemleri içeriye yerleştirilmelidir.

Turizm sektöründe ise hijyenik ortamları yaratmadığınız sürece iş yapmanız neredeyse olanaksız haldedir. Sağlıklı gıda üretilmesinden başlayarak, muhtemel tüm hizmetlerin hijyenik ve sağlıklı ortamlarda gerçekleştirilmesi müşterinin işletmeyi tercih etmesi ve çalışanların sağlık güvenliğinin sağlanmasında en büyük nedenlerden biridir.

Alınabilecek Önlemler

Tüm personel işe alınmadan önce sağlık kontrolünden geçirilmeli ve kontroller belirli periyotlarla yapılmalıdır. Kan testleri ve akciğer filmleri alınmalıdır. Hastalanan personele izin verilmeli ve hastalığı süresince istirahat etmesi sağlanmalıdır. Personel için uygun yemek yeme ve dinlenme alanları belirlenmelidir. Personel ait soyunma odaların tuvalet ve duş imkânları sağlanmalı ve el yıkama, duş alma vb. konularda personel bilinçlendirilmelidir. Her gün duş alınmalı, yıkanmalı, terlemeyi  önleyici ve koku giderici deodorant kullanılmalıdır. El tırnakları kısa olmalı vedikkatle fırçalanmalıdır. Özellikle kadınların bilezik, alyans ve yüzük gibi takıları takmalarına izin verilmemelidir.

Bütün bu sıralananlara ek olarak personelin kişisel eşyalarını koydukları özel dolaplarına hiçbir şekilde yiyecek konulmamalı ve saklanmamalıdır. Bu idare tarafından cezalandırmayı bile gerektirebilir. Unutulmamalıdır ki, bu tür yiyecekler tüm haşereler ve fareler için son derece cazip bir ortam yaratır.

Her personelin en az 3 takım üniforması olmalı ve giysisi az da olsa kirlendiğinde değiştirmeye, temizini giymeye zorunlu tutulmalıdır. Sokak giysileri ile mutfakta serviste çalışılmamalı ve üniformalar her gün değiştirilmelidir.

Hijyen koşullarını sağlamak için işletmede ise havalandırma sistemi filtreleri, gider boruları ve kanallar yağlardan ve pisliklerden arındırılmalıdır. Mutfakta veya restoranda her türlü katı ve sıvı yağın birikmesi önlenmelidir.

Kaynak

– Halkbank Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi, Turizm Sektör Raporu, Nisan 2011

– Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, Turizm Sektöründe Çalışma Sürelerinin İyileştirilmesi Programlı Teftişi Sonuç Raporu, Yayın No: 48